Haber

Ayhan Bora Kaplan suç örgütü hakkındaki iddianame Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca kabul edildi

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca “Ayhan Bora Kaplan” suç örgütüne yönelik 61 sanık hakkında hazırlanan iddianame, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık ve Organize Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede 12 kişi “müşteki”, 61 kişi ise “sanık” olarak yer aldı. Suç örgütünün kurucusu ve yöneticisinin “Ayhan” kod adlı sanık Bora Kaplan olduğu, diğer yöneticilerin ise sanıklar Fethi Koyuncu, Memnun Ayaş, Yusuf İzzet Savaş, Kanber Keskin ve Serdar Sertçelik olduğu bildirildi.
İddianameye göre soruşturma, 7 Eylül 2023’te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gelerek Kaplan ve suç örgütü mensupları hakkında şikayette bulunan müşteki Erkan D’nin ifadeleri üzerine başlatıldı.
Erkan D., savcılığa verdiği ifadede, 2016 yılında Kaplan ve suç örgütü üyeleri tarafından 2 gün boyunca zorla gözaltına alındığını ve dişlerinin çekildiğini, bu süre içerisinde şikayette bulunduğunu ancak işlem yapamadığını belirtti. suç örgütünün tehdit ve baskıları nedeniyle emniyetteki ifadesinde doğruyu anlattı.
Soruşturmaya iki cinayet daha eklendi
Soruşturma aşamasında kod adıyla ifade veren gizli tanık, 2016 yılında silahlı saldırıda hayatını kaybeden Mahfuz Tatar’ın, kurucusu ve yöneticisi Kaplan’ın talimatıyla suç örgütü üyeleri tarafından öldürüldüğü bilgisini verdi. suç örgütünün.
Tatar cinayetine ilişkin delil toplama ve değerlendirme çalışmaları kapsamında, bu suçla bağlantılı bir cinayetin daha işlendiği anlaşıldı.
Silahlı suç örgütü üyesi Muhammet Kaplan ile Tatar’ı öldüren Semih Arslan’ın, suç örgütünün faaliyetleri kapsamında suçun delillerini gizlemek amacıyla kasten öldürüldüğü belirlendi. örgütün açığa çıkmasın diye intihar süsü vermek.
Bora Kaplan “ağabey”, diğer organizasyon yöneticileri ise “küçük kardeş”
Suç örgütünün, bazı taksi duraklarından haftalık olarak “gasp” toplamak, insanları senet imzalamaya zorlamak, dolandırıcılık, yağma, gasp, uyuşturucu üretimi ve ticareti gibi kabahatlerden haksız kazanç elde ettiği belirtildi.
Örgütün önce kendilerine devralmak istedikleri işletmelerin “vale, otopark ve dış güvenlik” gibi işlerini kabul ettirdikleri, daha sonra örgütün baskı gücünü kullanarak işyerini devraldıkları belirlendi. İşletme sahiplerinin direnmesi halinde örgüt üyelerinin çok sayıda olay yerine giderek hesap bahane ederek kavga başlattıkları ve işletme sahiplerini baskı altına aldıkları belirlendi.
Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Başkanlığı tarafından hazırlanan raporda, sanıkların 2019 yılı ve sonrasında mal varlıklarında ciddi bir artış olduğu, bu hatalardan elde ettikleri gelirleri varlık satın alarak veya vakıf kurarak akladıkları bildirildi. akrabaları ve üçüncü şahıslar adına şirket.
Polisin teknik incelemesinde sanıkların birbirleriyle olan konuşmalarında şifreli ifadeler kullandıkları ortaya çıktı. Bu kapsamda sanıkların Bora Kaplan’dan “ağabey”, diğer örgüt yöneticilerinden ise “küçük kardeş” diye söz ettiği, “araba” kelimesinin “silah” anlamında kullanıldığı ortaya çıktı.
Örgüt içerisinde “iş bölümü” olduğu, bu kapsamda sanık Fethi Koyuncu’ya bağlı “tetikçi” olarak adlandırılan grupların ve sanık Kanber Keskin’e bağlı “vale” gruplarının yer aldığı belirtildi.
İstenilen cezalar
Suç örgütü, Kaplan’ın talimatı ve bilgisi doğrultusunda farklı tarihlerde Mahfuz Tatar ve Semih Arslan’ı öldürmüş, müştekiler Altan T, Murat Y, Serhat T. ve Serdar H’yi yaralamış, müşteki Erkan D’yi ise 2 gün boyunca gözaltına alıp işkence yapmıştı. Şikayetçi Mehmet Taha E’ye ait iş yerlerine zorla el koyma, müşteki Muhammed S.’ye ait 2 otomobili çalma, zorla çek yazdırıp müşteki Emirhan B.’yi dövme olaylarını gerçekleştirdiği belirtildi.
Örgütün yaptığı tüm hatalardan Bora Kaplan ve örgütün diğer yöneticileri sorumlu tutuldu.
İddianamede Bora Kaplan ile diğer örgüt yöneticileri Koyuncu, Ayaş, Savaş, Keskin ve Sertçelik “suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak ve yönetmek”, “kasten öldürme”, “nitelikli kasten öldürme”, “suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak ve yönetmek” suçlarıyla suçlanıyordu. 7 kişiye “kasten yaralama”, 2 kişiye “kasten yaralama”. 2 kişiye karşı “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma”, “ağır yağma”, “işkence”, “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme”, “suç varsayma” ve 2 defa “suçluyu kayırma” kabahatlerinden biri ağırlaştırılarak 2’şer ömür boyu hapis cezasına çarptırıldılar. ve 169 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendi.
Diğer 55 sanık için ise çeşitli sürelerde hapis cezası istendi.
İddianame Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu