BRICS Zirvesi: Küresel İşbirliği ve Gelişim
BEİJİNG, 24 Ekim (Xinhua) — Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping ve birçok ülke lideri, 16. BRICS Zirvesi için Rusya’nın Kazan kentinde bir araya gelirken bu yeni gelişmekte olan uluslararası mekanizmanın kendi gelişimini nasıl ileriye taşıyacağı ve küresel sorunlara nasıl yanıt vereceği konuları bir kez daha tüm dünyanın ilgi odağında.
BRICS işbirliğinin kararlı bir savunucusu olan Xi, mekanizmanın kurucularından olan beş BRICS üyesini bir elin beş parmağına benzeterek, uzatıldığı zaman bazıları kısa bazıları uzun olsa da sıkılarak birleşen parmakların güçlü bir yumruk halini alacağını söylemişti. Geçtiğimiz yıl BRICS üyelerinin sayısının artmasıyla bu elin daha da büyüdüğü ve güçlendiği düşünülürse Xi’nin yaptığı benzetmenin anlamı giderek daha iyi anlaşılıyor.
Dünya yeni bir çalkantı ve dönüşüm dönemine girerken dünyanın en büyük gelişmekte olan ülkesinin lideri Xi, Küresel Güney’in yükselen sesi BRICS’in insanlık için daha iyi ortak geleceğin inşasında daha büyük rol oynamasına kılavuzluk yapmaya hazır.
ALTIN DEĞERİNDE ÖNEM
Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’nın kısaltması olarak kullanılan BRICS, Çince’de kelime anlamıyla “altın tuğlalar” anlamına geliyor. Bu da BRICS’in büyük potansiyeli ve parlak geleceğine yönelik iyimserliği yansıtıyor.
Bu iyimser bakış açısı, Xi’nin grupla olan etkileşiminde bariz şekilde ön plana çıkıyor. Xi, BRICS’i kararlı şekilde Çin’in dış politika gündeminde üstte tutuyor. Xi’nin bu çok taraflı sahnede Çin’in Cumhurbaşkanı olarak ilk ortaya çıkışı Güney Afrika’nın Durban kentinde düzenlenen 2013 BRICS zirvesinde oldu. Xi, cumhurbaşkanlığının ilk iki yılında diğer dört BRICS ülkesinin tümünü ziyaret etti.
Malezya’nın önde gelen Çin araştırmacısı olan Bunn Nagara da, “Çin, Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in liderliğinde BRICS’in başarısına büyük katkılarda bulunmuştur” diyor.
Üyelerinin ortak çabalarıyla BRICS’in altın değerindeki önemi artmaya devam ediyor. Dünya Bankası verilerine göre BRICS’in küresel gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYİH) büyümesindeki payı, 2010 yılında yüzde 18 iken 2021 yılında yaklaşık yüzde 26’ya çıktı ve söz konusu dönem boyunca her yıl artış sergiledi.
BRICS’in kayda değer büyümesinin faktörleri arasında gerçek sonuçlara yönelik güçlü yönelimi yer alıyor. Xi, bir keresinde, “BRICS, hiçbir sonuca varmayan tartışmaların yapıldığı bir grup değil, tersine işlerin yapılmasını sağlayan bir görev gücüdür” demişti.
Bu bağlamda tatbiki işbirliği, BRICS mekanizmasının temeli olagelmiştir ve Yeni Kalkınma Bankası’nın kurulması bunun iyi bir örneğidir. Merkezi Shanghai’da bulunan bu çok taraflı kurum, 2023’ün sonu itibarıyla tüm üye ülkelerde değeri yaklaşık 35 milyar ABD doları olan 105 projeye onay verdi.
Beijing Normal Üniversitesi’ndeki BRICS İşbirliği Araştırma Merkezi’nin direktörü olan Wang Lei, BRICS işbirliğinin benzersiz değerinin, ekonominin ötesine geçtiğini ve mekanizmanın, Batı’daki bazı korumacı, dışlayıcı siyasi, askeri ya da ekonomik ittifaklardan belirgin şekilde farklı olan bir uluslararası işbirliği inovasyonu olduğunu belirtiyor.
Xi’nin ifadesiyle BRICS işbirliği, eski siyasi ve askeri ittifak formüllerinin, ideoloji temelinde çizgiler belirleme şeklindeki eski zihniyetin ve “sen kazanırsan ben kaybederim” ya da “kazanan her şeyi alır” şeklindeki modası geçmiş kavramların ötesine geçiyor.
DAHA KAPSAYICI BİR BRICS
Geçtiğimiz yılın 24 Ağustos sabahı Johannesburg’taki Sandton Kongre Merkezi’nde, BRICS’in tarihi genişlemesinin duyurulmasının ardından Xi, bunun “BRICS ülkelerinin ve gelişmekte olan ülkelerin birleşme yönündeki kararlılığını” ortaya koyduğunu söyledi.
BRICS mekanizmasının başlatılmasından bu yana üyeler her zaman açıklık ve kapsayıcılığa bağlı kaldı. Xi sık sık BRICS ülkelerinin, kapalı bir kulüpte ya da başkalarını dışarıda bırakan bir dairede toplanmadığını vurgulamıştır. Daha 2013’te Durban’da düzenlenen ve kendisinin ilk kez katıldığı BRICS zirvesinde, “Bir ağaçtan orman olmaz” demişti. Xi, bundan bir yıl sonra Brezilya’da düzenlenen Fortaleza zirvesinde açıklık, kapsayıcılık ve kazan-kazan işbirliğinden oluşan “BRICS ruhunu” öne sürmüştü.
Bu açık görüşülülükle grup, diğer ülkelerin liderlerini zirvelerine davet etme geleneği geliştirdi. Daha sonraları Çin’in dışa açılması ve reformunda dinamik bir merkez haline gelen antik bir liman kenti olan Xiamen’de düzenlenen 2017 toplantısında Xi, bu açılım uygulamasından esinlenerek “BRICS Artı” programını ortaya koydu ve diğer yükselen pazarların ve gelişmekte olan ülkelerin daha fazla katılımını teşvik etti.
Yıllar içinde gerçekleşen derin değişimler dünyayı tarihte nadir görülen düzeyde yeniden şekillendirirken Çin Cumhurbaşkanı dışa açıklık ve işbirliğinin sarsılmaz şekilde savunuculuğunu yaptı. Xi, 2022’de düzenlenen 14. BRICS Zirvesi’nde, “Yeni koşullar altında BRICS ülkelerinin kalkınmayı sürdürürken kapılarının, işbirliğini artırırken ise kollarının açık olması daha önemli hale gelmiştir” dedi.
Bir yıl sonra düzenlenen BRICS Zirvesi için Johannesburg’ta 60’dan fazla ülke bir araya geldi. Xi, bu toplantının “ülkelerden taraf tutmalarını isteme ya da blok cepheleşmesi yaratma uygulaması” olmadığını, “Aksine, barış ve kalkınma mimarisini genişletme girişimi” olduğunu söyledi.
1 Ocak 2024’te yeni tam üye olan ülkeler bir yana 30’un üzerinde ülke BRICS’e katılmak için resmi başvuruda bulunurken, gelişmekte olan diğer birçok ülke de grupla işbirliğini derinleştirmeye çalışıyor.
Xiamen’deki BRICS inovasyon üssü direktörü olan Mekhri Aliev, “Bu ülkelerin BRICS’e katılma tercihinin bir nedeni var. Bu ülkeler BRICS’te geleceği, potansiyel ve fırsatları görüyor” diyor.
DAHA GÜÇLÜ SES
BRICS, genişleme kararından üç ay sonra davetli üye ülkelerin liderlerinin yanı sıra Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in katılımıyla Gazze’deki durum hakkında olağanüstü bir ortak zirve düzenledi. Bu, grup tarafından gerçekleştirilen türünün ilk örneği bir toplantıydı. Xi’nin belirttiği üzere bu toplantı, genişlemenin ardından daha büyük BRICS işbirliği için “iyi bir başlangıç” oldu.
Bu zirve hakkında yorumda bulunan Al Jazeera, Küresel Güney’in önde gelen ülkelerinin, “Batı’nın egemenliğindeki küresel düzende daha fazla söz hakkı” istediğini söyledi. Güney Afrika Ulusal İlişkiler Enstitüsü’nde analist olan Steven Gruzd, “Bu zirve, Batı’dan ayrı hareket eden BRICS grubunun giderek güçlenen iddialı yapısını ve kendine güvenini yansıtıyor” dedi.
Küresel yatırım uzmanı Jeff D. Opdyke, “Öncülüğünü BRICS’in yaptığı Batılı olmayan ülkeler, ekonomik olarak dünyayı yeni bir gerçekliğe doğru sürüklüyor: Yaklaşık 80 yıldır dünyanın normal olarak kabul ettiği düzeni altüst eden yeni bir yükselen ekonomik, sosyal ve parasal statüko” gözleminde bulundu.
Çin Renmin Üniversitesi Avrasya Çalışmaları Enstitüsü’nde araştırma görevlisi olan Guan Zhaoyu ise BRICS işbirliğinin “ne Batı karşıtı olduğunu ne de var olan küresel düzeni yıkmayı hedeflediğini, aksine gelişmekte olan dünyaya daha fazla fırsat sunmak üzere bu düzenin adil olmayan boyutlarını yapıcı şekilde reforma tabi tutmayı amaçladığını” söyledi.
Xi, kalkınmanın az sayıda ülkenin bir ayrıcalığı değil, tüm ülkelerin vazgeçilmez hakkı olduğunu savunuyor. Xi’nin insanlık için ortak geleceğe sahip bir toplum inşa etmeye yönelik büyük vizyonu uyarınca Çin, modernleşmelerini ilerletmek üzere diğer gelişmekte olan ülkelerle el ele veriyor.
Xi birçok kez Çin’in her zaman Küresel Güney’in ve gelişmekte olan dünyanın bir üyesi olacağını ifade etti.
Guan, “Cumhurbaşkanı Xi, son derece net bir mesaj verdi: Çin, küresel modernleşme sürecinde diğer yükselen pazarlar ve gelişmekte olan ülkelerle birleşecek ve hiç kimsenin geride bırakılmamasını sağlayacak” dedi.
Xinhua yazarı Shi Xiaomeng
(Xinhua Kuala Lumpur muhabiri Mao Pengfei, Xinhua Shanghai muhabiri Zhou Rui ve Xinhua Xiamen muhabirleri Fu Min ve Chen Wang’ın da katkılarıyla)